Uzun zamandır blog yazmamamın nedeni güzel uğraşlar içinde olmamdı. Nihayet hayallerini kurduğum atölyeme kavuştum. Melike Ünver Art & Craft olarak çalışmaya başladım.
Bundan sonra yeni blog sayfamda yaptığım ürünlerin fotoğrafları ve yazılarıyla devam ediyor olacağım. Aşağıda linkini verdiğim bloğuma ve facebook sayfama hepinizi bekliyorum.
Sevgilerimle
facebook sayfam için tıklayın
yeni blogum için tıklayın
Gothic Art by Melike Ünver
1 Mart 2013 Cuma
12 Eylül 2012 Çarşamba
SÜPER CERRAH KUKLA
Bu kuklayı bir cerraha yapmıştım. O zamanlar blog yazma gibi bir fikrim yoktu, o yüzden sadece anısı olsun diye fotoğraf çekmiştim. Fotoğraflar kötü, mazur görün lütfen.
Ama kukla fena olmamış di mi :)
Cerrah ya, eline kretuar ucu tutturdum neşter hesaaabı!
Ama kukla fena olmamış di mi :)
Cerrah ya, eline kretuar ucu tutturdum neşter hesaaabı!
31 Ağustos 2012 Cuma
23 Ağustos 2012 Perşembe
NEFİS CAM TEPSİ VE VINTAGE KAŞIKLIK
Geçmiş şeker bayramınız kutlu mutlu olsun efendim.
İşte yeni mutfak güzelleri. İlk olarak cam tepsi huzurlarınızda; insan kendi yaptığı şeye nefis demez ama (bkz. başlık) ben zaten peçetenin görüntüsüne nefis dedim. Renklerine bayıldım. Hatta aklımdan "ben buna birkaç parça daha ekleyeyim takım olsun" fikri geçmedi değil, ilk boş vakitte (boş vakit?!) yapılacak.
Tepsinin alt tarafına peçeteler kesilip yapıştırıldı, üzerine enamel boya üç dört kat ponponlandı ve son olarak kat kat sprey verniklendi.
Peçeteler alttan yapıştırıldığı için camın pırıl pırıl dokusu çok hoş görünüyor, maalesef nerde gördüğümü hatırlamıyorum ama sanırım yabancı bir blogda vazoya da iç kısmından peçete yapıştırmışlar ve nefis bir görüntü çıkmıştı ortaya, desenin üzerinde camın doğal parlaklığı çok hoştu.
Buyrun fotoğraflarımıza :
Ve şimdi de vintage kaşıklık. Göreceğiniz üzere vintage'dan kısmadım, verdim vintage'ı, verdim vintage'ı!
İşte yeni mutfak güzelleri. İlk olarak cam tepsi huzurlarınızda; insan kendi yaptığı şeye nefis demez ama (bkz. başlık) ben zaten peçetenin görüntüsüne nefis dedim. Renklerine bayıldım. Hatta aklımdan "ben buna birkaç parça daha ekleyeyim takım olsun" fikri geçmedi değil, ilk boş vakitte (boş vakit?!) yapılacak.
Tepsinin alt tarafına peçeteler kesilip yapıştırıldı, üzerine enamel boya üç dört kat ponponlandı ve son olarak kat kat sprey verniklendi.
Peçeteler alttan yapıştırıldığı için camın pırıl pırıl dokusu çok hoş görünüyor, maalesef nerde gördüğümü hatırlamıyorum ama sanırım yabancı bir blogda vazoya da iç kısmından peçete yapıştırmışlar ve nefis bir görüntü çıkmıştı ortaya, desenin üzerinde camın doğal parlaklığı çok hoştu.
Buyrun fotoğraflarımıza :
Ve şimdi de vintage kaşıklık. Göreceğiniz üzere vintage'dan kısmadım, verdim vintage'ı, verdim vintage'ı!
7 Ağustos 2012 Salı
NELER VAR NELER...
Başlığın devamını maydanozlu köfteler şeklinde devam ettiresim geldiyse de kendimi tutmasını bilirim!
Yepisyeni ekmekliğimizi bitirdim, ben bu ekmekliği pek sevdim. Kullandığım resmi, üzerindeki yazıyı, Adana şişlerden yaptığım çitleri velhasıl heryerini pek sevdim.
Yapım aşamaları : Ekmekliği iki kez boyadım, zımparaladım tekrar boyadım. Dekupaj tekniğiyle resmi yapıştırdım. Hamurla kabarttım, üst kısmına çin çubuklarıyla noktalar yaptım. Dört kat sprey vernik geçtim.
Bilgisayarınızın renk ayarında sorun yok, o tamamen benim soluk benizliliğim!
Yukarıdaki resimde görülen yer evimizin salonu, yani bir zamanlar salondu, misafir gelecek diye ödüm patlıyor çünkü o zaman bütün boya, fırça, kukla malzemeleri, keçeler ve daha bilumum (bu resimdeki buzdağının görünen kısmı) malzemeyi yatak odasına taşımam gerekiyor. Oda tamamen dolunca kapıdan yatağa uzuuunca bir zıplayış gerekiyor.
Ah bir atölyem olsa nırınırı nırınırı nım. (Ah bir zengin olsam melodisiyle okuyunuz)
Bu da duvar panosu. Artık mutfağımın başka mutfaklarla karışma riski kalmadı! Saçma tabi, aslında "Melike'nin Neşeli Mutfağı" olacaktı ama harfler arttıkça o minicik fontları hamurla kesmek zorlaştı, ben de yazıyı kısalttım. Böyle de komik oldu, bakıp bakıp gülüyorum.
Yazı panosunda çatlatma tekniği var, yazılar ve resmin ortası hamurla kabartma, kenarlar yağlıboya eskitme.
Bir de tepsi var, antik eskitme görüntüsünün çok da hastası değilim ama yapması acayip zevkli, "sür sil, sür sil, aa ne güzel oldu" konseptli bir çalışma.
Antik eskitme, dekupaj, 100 kat vernik teknikleri uygulandı efendim.
Bir dahaki yazıya kadar sağlıcakla ve esen kal ey sevgili okur.
Yepisyeni ekmekliğimizi bitirdim, ben bu ekmekliği pek sevdim. Kullandığım resmi, üzerindeki yazıyı, Adana şişlerden yaptığım çitleri velhasıl heryerini pek sevdim.
Yapım aşamaları : Ekmekliği iki kez boyadım, zımparaladım tekrar boyadım. Dekupaj tekniğiyle resmi yapıştırdım. Hamurla kabarttım, üst kısmına çin çubuklarıyla noktalar yaptım. Dört kat sprey vernik geçtim.
Bilgisayarınızın renk ayarında sorun yok, o tamamen benim soluk benizliliğim!
Ah bir atölyem olsa nırınırı nırınırı nım. (Ah bir zengin olsam melodisiyle okuyunuz)
Bu da duvar panosu. Artık mutfağımın başka mutfaklarla karışma riski kalmadı! Saçma tabi, aslında "Melike'nin Neşeli Mutfağı" olacaktı ama harfler arttıkça o minicik fontları hamurla kesmek zorlaştı, ben de yazıyı kısalttım. Böyle de komik oldu, bakıp bakıp gülüyorum.
Yazı panosunda çatlatma tekniği var, yazılar ve resmin ortası hamurla kabartma, kenarlar yağlıboya eskitme.
Bir de tepsi var, antik eskitme görüntüsünün çok da hastası değilim ama yapması acayip zevkli, "sür sil, sür sil, aa ne güzel oldu" konseptli bir çalışma.
Antik eskitme, dekupaj, 100 kat vernik teknikleri uygulandı efendim.
Bir dahaki yazıya kadar sağlıcakla ve esen kal ey sevgili okur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)